(6) Bu, Allah'ın vaadidir; Allah verdiği sözden caymaz, fakat insanların çoğu bilmezler.
(7) Onlar, dünya hayatının görülen kısmını bilirler. Onlar, ahiretten habersizdirler.
(8) Kendi kendilerine, Allah'ın gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları, gerçek olarak ve belirli bir süre için yarattığını düşünmezler mi? Doğrusu insanların çoğu, Rablerine kavuşacaklarını inkar ederler.
(9) Yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden önce geçmiş kimselerin sonlarının nasıl olduğuna bakmazlar mı? Ki onlar kendilerinden daha kuvvetli idiler, yeryüzünü kazıp alt üst ederek onlardan çok imar etmiş kimseydiler ve onlara belgelerle peygamberler gelmişti. Böylece Allah onlara zulmetmiyor, onlar kendilerine zulmediyorlardı.
(10) Sonra Allah'ın ayetlerini yalan sayıp, onları alaya alarak kötülük yapanların sonu pek kötü oldu.
(11) Allah önce yaratır, ölümünden sonra tekrar diriltir. Sonunda O'na döneceksiniz.
(12) Kıyamet koptuğu gün suçlular umutsuz kalıverirler.
(13) Koştukları ortakları artık şefaatçileri değildir; ortaklarını inkar ederler.
(14) Kıyamet koptuğu gün, işte o gün, darmadağın olurlar.
(15) Ama inanıp yararlı iş işleyenler, ağırlanacakları bir cennette bulunurlar.